Yaşamanın bedeli en az sevmenin bedeli kadar ağır Muhsin. Sen ki çok güzel seven bir adamdın. Sessiz, sakin, usul usul ve uzaktan... Sitem etmeden hiç ve sabırla bekleyerek... Sonra başkasına vermişlerdi sevdiğin kızı... Acısını bölüşmüştük. Biliyor musun; yaşasaydın seni daha çok üzerlerdi... İyi ki ölmüşsün Muhsin!
Bir buçuk saat uyudum. Rüya görmedim. Bütün dualarım boşa gidiyor Muhsin ne yapabilirim? Yine seni düşündüm. Yine sevindim senin adına. Beni böyle görsen... çok üzülürdün. İyi ki görmedin Muhsin.
Acaba aşık olunca sana da sırtımı döner miydim? Geçen akşam kendimi ne kadar yalnız bıraktığıma şaşırdım. Aşık olunca herkese sırtımı dönmüşüm. Dert anlatmayı sevmem de kafamı dağıtacak kimse bırakmamışım kendime. Sevdiğim kadına söyleye söyleye başarmışım nihayetinde. "Ben senin sevdiğin kadarım." derdim. Geriye sadece kuru bir yalnızlık kalmış Muhsin. Bilsen bana ne çok kızardın.
İyi ki öldün Muhsin. Senin bıraktığın gibi değil bu dünya. İnsanlar olabildiğince çirkin. İnsanlar takabildiği kadar maske takıyor yüzüne. Ve çıkıp karşına, artık hangi maskeleri yüzündeyse onunla ahkam kesiyorlar sana. Herkes olmak istediği şeyi öyle güzel oynuyor ki; sen olduğun her şeyin gerçekliğinden şüphe duyuyorsun Muhsin. Yaşasaydın çok kırılırdın...
İnsanlar haklı Muhsin. Maske takmak zorundalar. O kadar çirkinler ki anlatamam. İnanmayacaksın bu sözlerime ama İnsan önce, hatta en acısı şu ki; insan en kolay sevmekten vazgeçiyormuş Muhsin. Bizim gibiler sevmekle bir tutuyoruz ya kendimizi! Birinin sevdiği kadar değer verirsen kendine en kolay sen azalıyor muşsun. Yaşasaydın şaşar kalırdın şu hiçliğime...
Bir buçuk saat uyudum. Rüya görmedim Muhsin. Görmek istediğim tek şey o aşık olduğum gözlerin gülüşü... biraz yumurta pişirmek sevdiğime. Bir de başımı dizlerine yaslayıp uyumak... Görsen çaresizliğimi, nasıl acırdın şu heveslerime...
Korkunç bir gün daha başladı. Bir gün daha özlemekle çürüyecek günüm. Dört sene boyunca rengini unuttuğum karanlığa bir gün daha gömüleceğim. Görsen... çok karanlık burası Muhsin... bir görsen nasıl görünmezim... gözlerine küserdin.
İnsanlar çok güçlü; ben çok zavallıyım. O ölene kadar benden bir saniye daha uzaklaşarak ve sarılarak sevdiklerine yaşarken, benim hayatımın geri kalanı "Keşke bir saniye daha onunla kalabilseydim." diye dövünerek geçecek. Bir bilsen nasıl özledim, nasıl acizim, nasıl çaresiz... Bir bilsen, biraz olsun acımı dindirmek için bütün gücünle sarılırdın bana Muhsin "Ben buradayım." demek için.
Herkes içindeki cenneti öldürüyor Muhsin. İyi ki öldün. Cenneti her köşesiyle ispat eden sevdasını insanın, cehenneme çeviriyorlar gözlerini kırpmadan. Kimse kimseye acımıyor. Ben ona, o bana, birileri bize, biz başkalarına... Kimse kendine acımıyor Muhsin. Nasıl acırdın şu halimize...
Cennet sizinle beraber gitmiş bu dünyadan. Geriye insanın kendi kendini kandırması kalmış. Herkesin yalanlara inanmaya ne kadar çok ihtiyacı varmış meğer, bir görsen inanamazsın. Ama sen görmedin iyi ki bunları. Gittiğin yerde kesin en güzel yerindesindir o kutsal yurdun Muhsin. İyi ki gittin. Senin kalbin çok güzeldi. Burada kalanların geride kalanlara bıraktığı cehennemi görsen yaşayamazdın zaten...
Cennetin suyu ruhuna islesin her daim. Yattigi yer huzurla dolsun tassin..