İnsan çok sevdiğinde, hayatın her saniyesinde bir mucizeye tanıklık ettiğini hissediyor. Sevdiğiniz varlık hayallerinizde yaşattığınız varlığın daha da kusursuzu ise...
Hele ki platonik bir aşktır diye yüreğinizle dövüşmeyi göze almışken aslında o da size aşıksa... Ben kadınımı yıllarca hayal ettim aslında. Bir gün onu gördüm, işte o an hayalime rastladım. O günden beridir sanırım uyanmayı bekliyorum... Bir rüya olmalı çünkü yaşadığım her zerre mutluluk...
Ne kadar imkansız gibi görünse de bütün hücrelerim "sev" diyordu o kadını.
Zaten seviyordum da işte organlarımın tamamı bir olup daha da sev diye diretmeye başlamıştı. Karşı koyacak halim de yoktu. Sanki kadının yüreğindeki güzelliği karşı koymak mümkünmüş gibi...
Yine de direniyordum... Ben ruhen karamsar hislere dolanıp karşı koymaya çalışıyordum daha da sev diyen bütün organlarıma, hücrelerime. İyi ki kazanamıyor, daha da seviyordum her geçen saniye...
Babam bana "Benim gibi olma." derdi her fırsatta. "İnsanlar kötü." diyordu.
Kadınımın yüzündeki gülümseme, avucunda ellerimi sıkarken ki sıcaklığı, yanaklarının kızarması hep iyilikten idi. Ve bana seni seviyorum demesi... Okusa bilir, Maltepe sahilinden bahsettiğimi...
Ben Avrupa yakasını hiç bilmiyormuşum aslında. Saymadım ki kaçıncı mucizesiydi bu; ben bu şehri onunla yeniden sevmeye başlıyordum. Belli ki aşık oluyor ve dünyanın bütün şehirlerini onunla sevebileceğimi anlıyordum. Düşünsene Çorum'u bile...
Küçükçekmece'den Söğütlüçeşme 35 dakika sürer metrobüsle.
Bazı otobüs camının kenarları onunla güzelleştirir bütün yolculuğu. O şimdi anlar okuyunca, Balat'ta otobüsle döndüğümüz yağmurlu akşamdan bahsettiğimi.
İstediği kadar yaşanmaz olsun İstanbul. Kadınım bu şehrin yaşanılası en güzel varlığıdır nasıl olsa.
Ne bileyim işte ben onu hayal ettiğim kadar sanıyordum. Meğer ben onun sevdiği kadarmışım. Artık hiç kendi kendime gülmüyorum. İnsan çok sevip, sevilince her şeye iki kişilik gülebiliyor gönlünce. Ne kadar düşersen düş, ne kadar yenilirsen yenil aslında yüreğinde hep bir zafer orada bekliyor oluyor seni... Seni kaldırmayı bekliyor.
Küçücük göğüs kafesinde kocaman bir yürek taşır benim kadınım. Kocaman bir evdir orası. Dünya yıkılsa esirgemez sevdiklerinden o güzel gülüşünü. Gözleri en güzel manzarasıdır bu dünyanın... Gözleri mutluluğa açılan penceredir aşkla gözlerime baktığında...
Aşktır... Sevgilimdir... Ne söylesem boştur aslında. Ne hikayeler yazdım, ne şiirler, ne yazılar, ne makaleler... sayfa sayfa hem de... O kadını yazarken şu hayattaki rastladığım hiçbir kelime yetmez onun kıymetini anlatmaya...
Çünkü bizzat kendisidir hayatın... aldığım nefes, tuttuğum kalemdir...
Bu yüzden onu anlatacak tek kelime, yetmese dahi "mucizedir."
Ah canım kadın...
İyi geceler.
Comments