17 Eylül 2018... Ailesiyle tatile gidiyor sevdiğim. İlk ve en uzun ayrılığımız başlıyor. Elimizde olmayan nedenlerle yaşadığımız her uzaklığın kavuşmayla sonlanacak olması yaşama sevincimdi... 22 Gündür ölüyüm ben. Şu yazının kaleme alındığı günler, aylar ve yıllar, yer yüzünün en güzel yaşayan insanı...
17 Eylül 2018;
Dikkat: Ağır hasret, günlük notlar ve notların içerisinde bolca "çok erken" vurgusu içerir.
Çok erken sevgilim. Yer çekiminin azalması ve rüzgarın yüzüme vurup geçtiği her kokunun sana ait olması için henüz çok erken. Kebapçıdan gelen dumanla aldığım koku da buna dahil. Düşün ki; Gidişinin üzerinden gün geçmedi daha. Bütün çiçekler, bütün gülüşler, bütün tanrılar ölüyor bir bir... Avucunun sıcağı dudaklarımda hâlâ... Kendimi, seni ve bütün insanlığı uyarıyorum; Henüz çok erken sevgilim.
Ölmeden dünyanın bu kadar kolay terk edilebilir bir yer olması çok enteresan. O kadar çok özledim ki seni, güneş sistemini bile terk etmiş olabilirim. Neredeyim bilmiyorum. Görüyorum ki sen olmayınca ben de bir hayli burada değilim. Velhasıl sensizlik zor sevgilim. İncitici ve yıpratıcı. Güneş inciniyor. Dünya yıpranıyor sensiz. Yıldızlar gökyüzünde asılı ama belli ki onlar da kendini asmış uzayın boşluğuna. Seni çok sevmek bir nevi intiharmış. Ki olsun... Çünkü aklıma geliyorsun aniden, kalbim çarpıyor gümbür gümbür. Çünkü intihar olduğu kadar, aynı zamanda seni çok sevmek yaşamaktır sevgilim....
Sen, ölüm ve yaşam arasında bir çizgisin. Bunu sensiz her saniye daha derinden hissediyor olmak için henüz çok erken.
Sana aşık olmak kendini tam ortadan ikiye bölmekmiş sevgilim... Biliyorum dahası da var bu yarım kalmışlığın ama sen yoksun bu şehirde. Şehrin nüfusu 300'e indi. Kaldı ki ben yarım mıyım, bütün müyüm, orada mıyım, burada mıyım hiçbir önemi yok. İyi değilim. Bana iyi gelecekler sıralı tam listesi aşağıda; 1- Sen
2- Süpernova Çünkü çok özledim seni ve kahvenin sarhoşluğu çok pismiş.
Teşekkür ederim sevgilim. Çivisi çıkmış şu dünyada, kendi olabilmeyi unutmuş insanların arasından çıkıp bana "bu kadın giderse ben ne yaparım?" sorusunu durmadan tekrarlatacak kadar sevebilmek gücü verdiğin için...
Seni çok seviyorum. Ve bunun ilk büyük özlemle yarattığı tsunaminin etkisi altında daha içten haykırma ihtiyacı hissediyorum.
Seni özlemenin de sarhoşluğun çok pismiş.
İnsan seni çok özleyince, bütün şiirlerin arkasında yatan o dehşet verici kıyımı iliklerine kadar hissediyor. Oysa gün olmadı daha... bunları hissetmek için çok erken.
Comments